Bir insanın işlediği günahlarından dolayı soyundan gelecek olanların sorumlu tutulup tutulamayacağı, cezalarını çekip çekmeyecekleri ve bu günahların nesillere geçip geçmeyeceği meseleleri gün geçtikçe daha fazla tartışılmaktadır. Bu konu, eski çağlardaki topluluklar, özellikle Yahudi ve Hristiyanlar arasında sıkça dile getirilmiş ve tartışılmıştır. Kutsal kitaplarda bu konuya dair ne gibi açıklamalar olduğunu sizlerle paylaşmak istiyorum. (Mesele, Müslümanlar için çok hassastır ve ahir zamanın büyük bir tehlikesi ve imtihanıdır.)
ESKİ ÇAĞLAR
Eski çağlardaki topluluklar arasında, özellikle Yahudi ve Hristiyanlık gibi büyük dinlerin temel inançlarından biri de asli günah doktrinidir. Bu konu tarih içinde sıkça eleştirilmiş olsa da eski kültürlerde günahın ve cezanın nesilden nesile geçtiğine dair birçok inanç vardır.
Sümerler’de, insanın potansiyel günahkarlığına ve bu potansiyelin nesilden nesile geçebileceğine inanılırdı. Asur-Babil kültürlerinde ise, günah ve ceza toplumsal bir yön taşır; günah işleyen kişi arınana kadar toplumdan dışlanırdı.
YAHUDİ TOPLUMLARINDA GÜNAH VE CEZA
Babil esareti sonrasında Yahudiliğin Tanrı anlayışı değişmiş ve bu değişiklik günah anlayışına da yansımıştır. Eski Ahit’te, Tanrı’nın halkına yönelik cezaları, bir nesilden diğerine geçebileceği ifade edilirken, Hezekiel, çocukların anne ve babalarının günahlarını çekmeyeceğini belirtmiştir (Hezekiel 18).
Yahudi düşüncesinde, günah toplumsaldır. Ancak Talmud, suç ve cezanın nesilden nesile geçeceği inancını kısıtlamıştır. Bu bağlamda, geçmişteki Yahudi toplumları, başlarına gelen musibetlerin kendi günahlarından değil, atalarının günahlarından dolayı olduğunu savunmuş ve vicdanlarını rahatlatmaya çalışmışlardır.
HRİSTİYAN TOPLUMLARINDA GÜNAH
Hristiyanlıkta asli günah doktrini en temel inançlardan biridir. Ancak, Kutsal Kitap’ta da, “Oğul, babasının suçundan sorumlu tutulamaz” (Yeşaya 39:3) denilerek, bir kişinin işlediği günahın diğerlerine geçemeyeceği vurgulanır. Hristiyanlar, ilk insanın işlediği günahın tüm insanları etkilemediğini savunurlar.
Hezekiel’e göre, günah sadece kişiye aittir ve başkasına aktarılmaz. Katolik Kilisesi’nin, ilk insanın günahının insan doğasını bozduğu yönündeki görüşü de eleştirilmiştir. Sonuç olarak, günah bir kişinin kendi iradesine bağlıdır ve nesilden nesile geçmez.
İSLAM’DA GÜNAH VE CEZA
İslam inancında, günahlar şahsidir; her birey, işlediği günahın sorumlusudur. İslam, kişinin başkasının günahını yüklenemeyeceğini belirtir. Hiç kimse, atalarının günahları nedeniyle sorumlu tutulamaz. Ancak, gayri meşru bir fiil işleyip başkalarını da etkileyen bir kişi hem kendisi hem de o kişiye etki edenler için sorumlu tutulur.
Kur’an’da, “Hiç kimse başkasının günahını yüklenmez” (Zümer 7) ifadesiyle, bir kişinin işlediği günahtan diğerlerinin sorumlu tutulamayacağı vurgulanır. Ayrıca, İslam’a göre, asli günah fikri de bulunmamaktadır; çünkü Allah, Âdem (a.s) işlediği günahı affetmiştir.
ATALARDAN GELEN GÜNAH VE ETKİLERİ
Örneğin, Başkalarını gasp ederek haksız yere zengin olan bir iş adamının torunları, dedelerinin yaptığı kötülüklerin bedelini ödeyebilirler. Böyle durumlarda, mazlum insanın bedduası kabul olabilir ve o kişinin torunları yapılan haksızlıkların bedelini ödeyebilir.
NE YAPILMALI?
İslam’da atalardan gelen bir günahın cezasını çekmek yoktur, ancak kişinin yaptığı yanlışlar varsa, bu durumda bazı adımlar atılabilir:
- Helalleşme: Eğer bir kişi, atalarından kalan haksız bir kazanç elde ediyorsa, hak sahipleriyle helalleşme yoluna gitmelidir.
- Sadaka ve Zekat: Eğer böyle bir durumdan haber yoksa, maddi ve manevi sıkıntılar devam ediyorsa, sadaka ve zekat vererek malı temizlemek gereklidir.
- Dualar ve İstiğfar: Kişi, ölmüş anne-baba veya kendisi için dua ve tevbe edebilir.
- Oruç ve Haramlardan Temizlenme: Oruç, bedene giren haram lokmanın temizlenmesinde büyük faydalar sağlar.
Hadimler Gerçekte Nedir?
Hadim dediğimiz ruhani varlıklar, bizlerin zikirleriyle, yazdıklarıyla ve bazı metafiziksel çalışmalarla oluşan enerjilerin yoğunlaşmasıyla canlanan varlıklardır.
Metafizik alemde, istenen kimseye ya da olaya odaklanarak bir enerji yüklemesi yapılabilir.
Hadimlerin Yaratılması ve Kontrolü
Hadimler, bizim niyetimizle şekillenen ve enerji yüklenen ruhani varlıklardır. Bu varlıkları kontrol etmek, tecrübeye ve iman gücüne dayalı bir sorumluluktur.