Bu konuyu; eski çağlardaki bir kısım toplulukların hatta Yahudi ve Hristiyanların çok dile getirip kabul ettikleri bilinmektedir. Bu konu hakkında Kutsal Kitapların neler dediğini alıntı yaparak Allah rızası için sizlerle paylaşıyorum. (Mesele Müslümanlar için çok hassastır. Ahir zamanın büyük bir tehlikesi ve imtahanıdır).
Her şeyden önce şunu söylemek gerekir ki, hadim dediğimiz ruhani varlıklar; bizlerin zikirleriyle, yazdıklarıyla hata bazılarımızın hayal etmesi ile oluşan enerjilerin yoğunlaşması ve Rabbimizin izin vermesi ile canlanan varlıklardır.
Biz verilen bu değeri hatırlamalı ve yaşantımızı ona göre dizayn etmeliyiz. On dan istemeli, Ona yönelmeli ve Ona tevekkül etmeliyiz. Bizi O yarattı tüm ihtiyaçlarımızı karşılayacağını vaat etti ve O her şeye kadir olan yüce Rabbimizdir. Vadinden geri dönmez, İkram ve İhsan edicidir.
Hazreti Muhammed Aleyhisselam, Dualarımızın kabulünde en çok dikkat etmemiz gereken durumu bizlere şu sözleri ile ifade ediyor;
Haramdan sakının! Midesine haram lokma girenin kırk gün duası kabul olmaz. [Taberani]